Boğaziçi Üniversitesi’nde direniş 28. ayını doldurdu! Bu hafta direnişin 122. haftası; bugün direnişin 852. günü.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de 12:15’te “#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” diyerek arkalarını 580. kez rektörlük binasına döndü.
Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite”, “Kabul Etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz”, “Öğrencime Dokunma” yazan dövizler ve üzerlerinde “#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan Can Candan, Mohan Ravichandran, Tolga Sütlü ve Seda Binbaşgil fotoğrafları taşıdı.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 576. nöbetlerinin ardından her haftanın son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını (Bülten 114) okudu.
“BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’Nİ YAPILAŞMAYA AÇACAK KARARI MAHKEME BİR KEZ DAHA REDDETTİ”
Kayyım yönetiminin usulsüz ve kural dışı uygulamalarına karşı sürdürülen hukuk mücadelesinde bu hafta bir olumlu kazanım daha elde edildiği belirtilen açıklamada; “Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak Güney Kampüs ve çevresinin sit alanı statüsünün değiştirilmesine ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açtığımız davayı kazandık. 2021 yılında alınmış olan karara karşı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve Mezunlar Derneği (BÜMED), söz konusu statü değişikliğinin kampüsteki doğal ve tarihi dokuyu bozacağı ve yapılaşma tehlikesi doğuracağı gerekçesiyle iki ayrı dava açmıştı. Geçen hafta duyurduğumuz gibi, BÜMED’in açtığı davada bilirkişi raporunu değerlendiren mahkeme, statü değişikliği önerilen bölgenin doğal yapısı ve tarihi kimliğiyle bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğine ve Bakanlığın kararının hukuka uygun olmadığına karar vermişti. İstanbul İdare Mahkemesi bu hafta da akademisyenlerin başvurusunu değerlendirdi; statü değişikliği kararını aynı gerekçelerle, yani “bilimsel bir dayanağı olmadığını” vurgulayarak iptal etti. Bu kararın Türkiye’deki tüm doğal ve tarihi koruma alanları için emsal teşkil etmesini umuyor, haklarımızı gasp eden diğer tüm hukuksuz uygulamaların da pek yakında sonlandırılacağına inanıyoruz” denildi.
“BÜMED SOSYAL TESİSLERİNİN YENİDEN CANLANACAĞI GÜNÜ SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUZ”
Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin (BÜMED) polis zoruyla ve hukuki sürecin sonuçlanmasını beklemeden tahliyesi kararı hakkında son üç ayda iki kez yürütmeyi durdurma kararı alınmış olmasına rağmen mezunların kampüse geri dönmesine, 30 yıldan fazla süredir üniversite mensuplarına hizmet veren tesisin yeniden açılmasına izin verilmediğinin altı çizilen açıklamada şöyle derildi; “BÜMED, mahkeme kararını uygulamamakta ısrar eden Rektörlük ve bu konudaki yasakçı uygulamaları destekleyen Sarıyer Kaymakamlığı hakkında da iki ayrı suç duyurusunda bulundu. Gayrimeşru yönetim, mezunların üniversite ile bağını kopararak kurum kültürü ve belleğini yok edebileceğini düşünüyor. Naci İnci yönetimine hatırlatmak isteriz ki yasaklar ve cebrî müdahaleler yoluyla mezunları diğer üniversite bileşenlerinden ayırma, onların kuruma sunduğu yaşamsal katkıyı engelleme çabaları iki senedir sonuç vermedi, bundan sonra da vermeyecek. Bu hukuk tanımazlığın yakın zamanda sona ereceğine ve mahkeme kararlarının hukukun gerektirdiği şekilde uygulanacağına inanıyoruz. BÜMED sosyal tesislerinin yeniden canlanacağı ve mezunlarımızın kampüslerin sosyal hayatına özgürce katılabileceği günleri sabırsızlıkla bekliyoruz.”
“KAMPÜS YAŞAMINI YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ”
Açıklamada; “Kampüslerimizdeki tüm sosyal tesis ve işletmelerin liyakatli kadrolarıyla yeniden canlandırılması, üniversitemize verilen tüm kurumsal hasarları ortadan kaldırdığımız onarım ve yeniden düzenleme sürecinin önemli bir parçasını oluşturacak. Bu vesileyle Kennedy Lodge öğretim elemanları yemekhanesinin ilkeli duruşlarıyla hepimize örnek olan ve usulsüzce işlerinden edilen çalışanlarını selamlıyoruz. Kayyım rejimi yerini demokratik yöntemlerle belirlediğimiz meşru bir üniversite yönetimine bıraktığında bu keyfî ve hukuksuz uygulamalar sona erecek, Kennedy Lodge ve diğer işletmelerin sorumlu ve ehliyetli çalışanlarıyla yine bir arada olacağız; atanmış amir ve polis baskısı olmayan, özgür ve çoğulcu bir kampüs yaşamını mezunlarımız, öğrencilerimiz, personel ve çalışanlarımızla beraber yeniden tesis edeceğiz” denildi.
“BARINMA MERKEZİ İÇİN GERÇEKÇİ VE AKILCI ÇÖZÜMLER İÇİN ACİL DİYALOG KURULMALI”
Kayyım yönetimi tarafından mart ayında polis zoruyla konutlara yakın bir bölgeye taşınan Köpek Barınma Merkezinin, hem barındırdığı canlılara zarar verdiği, hem de çevre sakinlerini rahatsız ettiği ifade edilen açıklamada; “Merkez sorumluları ve gönüllülerle uzlaşılmadan, gerekli planlama ve yasal düzenlemeler yapılmadan gerçekleşen bu yer değiştirme, kayyım idaresinin, kampüs canlılarının sağlığından ve çevre sakinlerinin huzurundan çok daha başka öncelikleri olduğunu düşündürüyor. Barınma merkezi konusunda gerçekçi ve akılcı çözümler üretmek için yönetimin gönüllülerle diyalog kurmasını yeniden ve acilen talep ediyoruz” denildi.
TALEPLER YİNELENDİ
Boğaziçi akademisyenleri son olarak taleplerini yineledi;
- “Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermelidir.
- Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.
- Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir.
- Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır.
- İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.
- Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır.
- Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
- Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)